Paris’te yaşanabilecek bir felaket durumunda kentin gıda stoklarının yetersiz kalacağı endişesi, şehrin yönetimini harekete geçirdi. Paris Belediyesi’nin 2022 yılında başlattığı “direnç stratejisi” kapsamında hazırlanan bir rapora göre, olası bir doğal afet ya da abluka halinde Paris, yalnızca beş ila yedi gün boyunca halkını besleyebilecek gıda stoğuna sahip. Başkent Belediyesi, binlerce yıl önce Mezopotamya şehirlerinde uygulanan depolama sistemini örnek alacak.
Savaş, doğal afet, kıtlık gibi durumlarda Parislilere sadece 5 ila 7 gün arasında yetebilecek gıda stoğunun bulunduğu ortaya çıktı. Hazırlanan raporu ciddiye alan Paris Belediyesi, olası bir kıtlık durumunda Parislilere 100 gün yetebilecek gıda depolama çözümü için eski Mezopotamya şehirlerinin stoklama sistemini örnek alınacağını ifade etti.
Bu kritik çalışmayı hazırlayan Paris Şehir Planlama Atölyesi (Apur), ilk kez böyle bir araştırmanın gerçekleştirdiğini belirterek, depolama kapasitelerinin sınırlı olmasının şehrin gıda güvenliğini tehdit ettiğini vurgululadı. Konu hakkında bilgi veren Paris Belediye Başkan Yardımcısı Pénélope Komitès, “Covid-19 salgını ve 2023’te yaşanan çiftçi protestolarının yol açtığı tedarik kesintisi riski, bu sorunun önemini gösterdi. Ancak bugüne dek kentteki gıda dayanıklılığı hakkında güvenilir veriye sahip değildik,” dedi.
Stoklar, İhtiyacın Gerisinde Kalıyor
Apur’un raporuna göre, Paris’in mevcut gıda stoğu yalnızca beş ila yedi günlük ihtiyacı karşılayacak durumda. Bu süre zarfında 2,1 milyon Parisi’nin günlük 6,5 milyon öğünlük ihtiyacını karşılamak için 3.090 ton gıdaya gereksinim duyuluyor. Mevcut stokların yetersiz kalması durumunda başvurulacak kaynaklar ise bireysel gıda dolapları (1,5 ila 5 gün), ticari işletmeler ve toplu yemek hizmetleri (iki gün) ile lojistik gıda depoları (iki gün) olarak sıralandı.
“İkinci Bir Rungis” Alternatifi Tartışılıyor
Kentteki gıda dayanıklılığını artırmak amacıyla, Paris’in kuzeyinde “Rungis bis” adıyla ikinci bir büyük pazar yeri oluşturma fikri değerlendiriliyor. Bu yeni depo alanının, özellikle Seine Nehri’nin taşması durumunda kentin ikiye ayrılmasını önleyerek, kritik bir lojistik merkez görevi görmesi planlanıyor.
Apur Direktörü Alexandre Labasse ise, Paris’in geçmişte daha fazla gıda stoklama alanına sahip olduğuna dikkat çekiyor. Eskiden şehirde mevcut olan büyük depolama alanlarının ve Grand Moulins gibi altyapıların kaldırılması, kentin gıda güvenliğini zayıflatmış durumda. Covid-19 pandemisi sırasında yaşanan marketlerdeki gıda ve temel ihtiyaç ürünlerindeki eksiklikler, akışa dayalı bu sistemin yetersizliğini gözler önüne serdi.
Mezopotamya Şehirlerinin “Stok Mantığı”na Dönüş
Labasse, Paris’in eski Mezopotamya şehirlerinde olduğu gibi stok mantığına dönmesi gerektiğini belirtiyor. Şehir yönetimi de bu doğrultuda, 100 günlük bir gıda özerkliğine ulaşabilmek için bazı terk edilmiş otoparklar gibi alanları “gıda ambarı” olarak değerlendirmeyi hedefliyor. Belediye Başkan Yardımcısı Komitès, olası bir felakette Paris’in daha uzun süre kendi kaynaklarıyla ayakta kalabilmesini sağlayacak çözümler geliştirmek için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.